Dertlerinizin Çözümü Kimde Saklı?

 

Görme bozukluğundan dolayı göz doktoruna muayeneye gidiyorsun ve doktora derdini anlatıyorsun. Doktor seni dikkatlice dinledikten sonra, kendi gözlüğünü çıkararak sana uzatıp denemeni istiyor.

“Bu gözlükleri yıllardır kullanıyorum ve muazzam işime yaradılar, bir deneyeme ne dersin?”

Gözlükleri takıyorsun ve her şey bir anda daha da bulanıklaşıyor.

Sen gözlükleri hışımla çıkarınca, doktor şaşırarak ısrar etmeye başlıyor, “bir daha dene, ben bunları yıllardır takıyorum”.

Gözlüğü bir daha takıyorsun fakat bulanıklıktan hiçbir şey göremiyorsun.

Doktor ise “pozitif düşün, kendini yeterince zorlamıyorsun” gibi sözler ile inatçılığa devam ediyor.

Bu hikayeden doktorun beceriksizliği haricinde neler öğrenebiliriz?

Hepimizin hayatı çözümünü aradığımız problemler ile çevrilidir. Bu problemlere çözüm ararken geçmiş tecrübelerimize, yakınımızdaki insanların tecrübelerine ve son olarak da uzmanların tecrübe ve görüşlerine umut bağlarız. Fakat problemlerinizin bir kısmının çözümü genele hitap ettiği gibi büyük bir kısmı da tamamen size özel çözümlere sahiptirler.

Problemlemlerinize başkalarında çözüm aramanız sizi kapalı kapılara çıkarabilir. Bu videonun tek amacı ise bu konuda bir farkındalık oluşturmak.

Kişiler genelde problemlerinizi yüzeysel olarak dinleyip, altında yatan size özel dinamiklerden habersiz bir şekilde tavsiye verme eğilimi gösterirler.

Örneğin hikayedeki doktor, hasta ile aynı göz probleme sahip olduğu için hastanın problemini tam olarak anladığını düşünerek, yıllar önce kendisi için kullandığı çözüm yolunun hastada da işe yarayacağına inanıyor.

Ders çalışırken konsantre olamıyorum, ne yapmalıyım?

A Uzmanı: Klasik müzik dinle!

B Sitesi: Dikkat arttırıcı şu ilaçları kullan!

C Arkadaşın: Işıkları aç ve odayı aydınlat!

D Sitesi: Yumuşak bir koltuk seç!

E Sitesi: Sert bir koltuk seç!

Gördüğünüz gibi genel geçer tavsiyeler vermek çok kolay fakat probleminizin altında yatan dinamikleri kimse sizden iyi bilemez. Konsantre olamamanızın asıl nedeni evdeki gürültü, arkadaşınızla yaşadığınız bir problem veya bozuk uyku düzeniniz olabilir. Problemleri kendi yeteneğiniz çerçevesinde çözerken de yapmanız gerken şey kimsenin bilmediği bu dinamikleri ortaya çıkararak esas bunlara çözüm bulmaktır. Konunun uzmanlarının işi de aslında bir bakıma uzun seanslar sonucu bu dinamikleri anlayıp, size çözüm yolları sunmaktır.

Vasat satıcılar ürünü satmaya odaklanırken, iyi satıcılar ise ürünün karşıladığı derinde yatan ihtiyaç ve problemleri tespit ederek bunlara çözüm sunarlar.

Problemlerinize çözüm ararken karşılaşabileceğiniz diğer bir sorun ise tavsiye aldığınız insanlardaki empati yoksunluğudur. Çoğu insan anlamak yerine, cevap vermek için dinler. Hatta probleminizi anlatırken sözünüzü kesip cevap vermek için kendilerini zor tuttuklarını fark edersiniz. Ardından ise ağızlarından şu klasik cümleler dökülür.

“Seni çok iyi anlıyorum, aynısını ben de yaşamıştım. Dur sana kendi problemimi nasıl aştığımı anlatayım”

Bu şekilde yaptıkları tek şey kendi numaralı gözlüklerini anlattığım doktor gibi size taktırmaya çalışmaktır. Empati, Tdk: Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak söz konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilmesi becerisidir.

Tanımdan anlayacağınız gibi biri ile gerçek anlamda empati kurmabilmek her yiğidin harcı değildir. O yüzden kendimizi tanımak bile bu kadar zor iken diğer insanlar sizi anlayamadığında lütfen karamsarlığa kapılmayın ve sizi gerçekten anlayan insanları sakın yanınızdan ayırmayın.

Bir yandan da birinin problemlerini gerçekten anlamak istiyorsanız, cevap vermeye odaklanmak yerine karşınızdakinin konuşmasına ve sorunlarının derinlerinde yatan dinamikleri ortaya çıkarmasına izin vermelisiniz.

Problemlerinizi çözmeye giden yolda dilediğiniz kişiden tavsiye almakta özgürsünüz fakat bu tavsiyere direk kucak açmak yerine bunları objektif bir süzgeçten geçirmek sorunlarınızı çözme yolunda atabileciğiniz en sağlam adım olacaktır.