Roma Gezisi ve Roma’da Yapılacak Şeyler
Roma Gezisini yapalı bir yıla yakın bir süre oldu, gitmeden keşke bilseydim dediğim bir kaç şey var onları paylaşmak istiyorum bu yazıda. Toplu taşımayı bir ya da iki kere kullandık, o yüzden kart almayı pek tavsiye etmiyorum eğer ki çok uzun süre kalmayacakiseniz. Yanınızda matara veya su şişesi bulundurun ki yollardaki çeşmelerden doldurabilesiniz suyunuz azaldıkça. Dondurmalar efsane burada, yüzlerce çeşit var, tatları harika ve süper kızlar sipariş alıyor, her fırsatta dondurma patlatmayı ihmal etmedik.
Merkezde tren istasyonu var, turistik bütün mekanlara yakın burası, o civarda bir motel bulabilirseniz işinize gelir. İlk gün uçağımız gece indi ve ulaşım kalmamıştı merkeze, iki kişi daha bulup taksiyle gittik merkeze, kişi başı 15 € bayıldık. Dönüşte ise hava alanı servisini kullandık.
Yemeğe gelecek olursak, pizzaları deneyin derim yanında içecek ve patates ile servis ediliyorlar, onun dışında her yer gibi fastfood lokantası kaynıyor, 15 € civarına da bizim gibi güzel deniz ürünleri tabağı yaptırabilirsiniz bazı lokantalarda.
Esnaf nüfusun yarısı hintli, konuşkan ve pazarlığa açıklar. Mesela yağmur yağdığı gün sokakta şemsiye satıyorlardı tanesi 5 € , iki tane aldım aynı fiyata.
Yüzlerce yer gezdik, hepsinden bahsetmeyeceğim ne yazık ki;
1-) Kolezyum
Öğleden sonra en yoğun saatinde gitme fırsatımız oldu yüzlerce kişilik sırayı görünce hemen caydık tabi, motele dönünce iyice araştırdık saat ve fiyatlarını. İki adet kuyruk var biri biletsizler diğeri ise internetten bilet alanlar için, ikisi de oldukça uzun oluyor. Ertesi gün sabahın köründe açılış saatinde gitmeye karar verdik, şarıl şarıl yağmur eşliğinde vardık kolezyuma, bir kişi bile yoktu sırada bastık parayı girdik. Büyük pişmanlıktı açıkçası, üzüldüm verdiğim paraya, dışarıdan verdiği havanın yarısı yok içeride. Kolezyumun hemen yanında Roma Forumu ve abidik gubidik başka yıkıntılar var, gelmişken onlara da bilet aldık, ayrı bir pişmanlık tabi ki o da, taş topraktan ibaretti boş yere para bayıldık bir sürü.
2-) Trevi Çeşmesi
Arkanı dönüp para atıyorsun ya hani, tadilatta ise atamıyorsun ne yazık ki. Restorasyon ayına denk gelmişiz, uzaktan hüzünlü hüzünlü bakıp geçtik yanından. Ufak bir havuz yapmışlar para atmak için, teselli oraya attık.
3-) Pantheon
Beleş burası atlamayın derim, beleş olduğundan değil elbette, tavanı halka şeklinde ve üstü açık ilginç bir yapı. İçinde heykeller,tablolar vesaire, rotanıza katmanızı tavsiye ederim.
4-) Vatikan
Bir kaç yer var burada gezilecek hepsi oldukça ücretli; San Pietro bazilikası, Vatikan Müzesi, Sistine Şapeli gibi. Meydana girip gezin derim önce fotoğraf çekilin bir iki tane, ardından da beş yüz kişilik kuyrukları görüp ağlamaya başlayın. Yukarıda bahsettiğim üç mekanın hepsi için ayrı sıra var, sıraya giriyorsun sonra mekanı geziyorsun, mekandan çıkıyorsun bir kilometre yürüyüp diğer sıraya giriyorsun ve bu böyle devam ediyor.
Enayi miyiz ? Hayır.
Her yerde hintli arkadaşlar ellerinde belgeler ile turist çevirmeye çalışıyor, merak ettik sorduk birine ne iş diye. Acentamız var burada, müze giriş ücretlerini bize verin biz sizi 40 kişilik tur grubuna sokacağız başınıza rehber verip, sıra beklemeden hepsini gezebileceksiniz dedi. 3’ünün ücreti 47 euro gibi bir şey ediyor, 45 verin tamamdır dedi. Öğrenciyiz dedik kartlarımızı gösterdik 40’a indi. Biraz da pazarlık yaptık darladık adamı 35’e anlaştık. Girdik bir gruba 3 saatte gezdik alayını, ne sıra bekledik günümüzü yedik. Hepsi birbirinden efsane idi, kesinlikle pas geçmeyin.
Usanmadan yapılan hatalar, çıkarılan onlarca ders ve bu süreçte gelişen bakış açılarım. İşte size Yirmilerim…
Beni 3 dakikada tanımak için linke tıkla!
Aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan da maceralarımı takip edebilirsin 🙂
